Rus-Safevî Savaşı (1722-1723) - Vikipedi

Rus-Safevî Savaşı (1722-1723)
Rus-Safevî savaşları

Hazar Denizi'ndeki Rus filosu
Tarih18 Haziran 1722-12 Eylül 1723 [7]
Bölge
Hazar Denizi'nin batı ve güney kıyıları, Safevî Devleti
Sebep Resmi olarak: Şamahı'da Rus tüccarları soyup öldürdükleri için Pers Şahına isyan eden Lezgilerin cezalandırılması;[8]
I. Petro'nun Rusya'nın Transkafkasya ve Orta Doğu'daki konumlarını güçlendirme planları
Sonuç Ruslar kazandı ve Petersburg Antlaşması imzalandı. Ancak bu anlaşma Safevi Şahı II. Tahmasb tarafından onaylanmadı;
1732 Reşt ve 1735 Gence Anlaşmaları ile Safevi Devleti kaybettiği toprakları geri aldı.
Coğrafi
Değişiklikler
Derbent, Bakü, Reşt şehirleri, Gilan, Mazandaran ve Astrabad eyaletleri Rusya'ya verildi.
Taraflar
Rus İmparatorluğu Rus İmparatorluğu
Kazak Hetmanlığı
Kartli Krallığı[1]
Karabağ meliklikleri[2]
Kabardey[3]
Kalmuk Hanlığı[3]
Tarki Şamhallığı[4]
Tabasaran prensliği[5][6]
Safevî Devleti

Gazikumuk Hanlığı
Lezgistan
Komutanlar ve liderler
I. Petro
General Mihail Matyuşkin
General Fyodor Apraksin
İvan Krasnoşekov
Daniel Apostol
Ayuka Han
Murza Çerkasski
Aslan Bey
Adil Giray[9][10]
Rüstəm Kadı
VI. Vaxtang[11]
Yesai Hasan-Celalyan
Karabağ meliklikleri [12]
Davit Bek[2]
Şah Sultan Hüseyn
II. Tahmasb
Sultan Mahmud Otemişski
Ahmet Han
Knyaz Aydemir
Knyaz Çopalav
Surhay Garay İbn Bey
Hacı Davud Müşkürlü
Güçler
22 bin piyade[13]
9 bin kişilik süvari
196 topçu kuvveti
Ermeni-Gürcü isyancı grubu[14]
30 bin tatar[13][15]
10-20 bin Ukrayna Kazakları
22 bin Don Kazakları[16]
Kabardey Süvarileri[16]
70,000
Kayıplar
36,664 [17] bilinmiyor


1722-1723 Rus-Safevi Savaşı, Rus tarih yazımında Büyük Petro'nun Safevi Seferi,[18] 1722-1723 yılları arasında Rus İmparatorluğu ile Safevî Devleti arasında gerçekleşen bir savaştır. Savaş, Çar I. Petro'nun Hazar ve Kafkasya bölgelerinde Rus nüfuzunu genişletme girişiminde bulunması ve Safevî Devleti'nin gerilemesi üzerine bölgedeki toprak kazançlarını rakibi olan Osmanlı İmparatorluğu'nu korumak amacıyla başlatmıştır.

Seferin resmi olarak açıklanan amacı, Rus tüccarlara Asya'nın kapılarını açmak ve onları korsanların saldırılarından korumaktı. Yürüyüşün amaçlarından birinin Güney Kafkasya'daki Lezginleri cezalandırmak olduğu da iddia ediliyor.[19]

Yürüyüş, Ruslar için başarılı bir şekilde sonuçlandı. Sefevi İmparatorluğu ile 1723'te imzalanan Petersburg Antlaşması ile Rus İmparatorluğu Hazar kıyısında önemli topraklar elde etmiş olsa da, bunları sonuna kadar koruyamadı. II. Tahmasb bu antlaşmayı onaylamadı. Ruslar, ele geçirdikleri toprakların ilhakını Osmanlı ile imzalanan İstanbul Antlaşması ile onaylamayı başardılar. Ancak Nadir Şah Afşar'ın başarılı askeri harekatı sonucunda, 1735'te Gence Antlaşması ile Ruslar bölgeyi tamamen terk etmek zorunda kaldılar.

Önkoşullar[değiştir | kaynağı değiştir]

1701 yılında Ermeni İsrail Ori, Ermeni Kilisesi'nden siyasi olarak güçlü ve etkili bir kişi olan Minas Tigranyan ile birlikte Moskova'ya giderek Çar I. Petro ile görüştü. Görüşün amacı, Rusların Kafkasya'da Ermenistan kurmak için Ermenilere destek sağlamaktı. Ayrıca, Karabağ ve Zengezur melikleri tarafından hazırlanan bir mektup da Petro'ya verildi.[20] Mektupta, Ermenilerin Petro'dan başka umutlarının kalmadığı belirtilmişti. I. Petro, İsveç'le devam eden Kuzey Savaşı'nın sona ermesinden sonra Ermenilere yardım edeceğine dair söz vermişti.[21]

Prens Bekoviç-Çerkazsky'nin Kafkasya'daki devletlerin durumuna ilişkin I. Petro için hazırladığı 29 Mayıs 1714 tarihli raporunda, Rusya'nın oraya etkili bir şekilde yürüyebilmesi için kumukları yanına çekebilmesi gerektiği belirtiliyordu:

Eğer bu insanlar, Allah'ın yardımıyla, sizin bilgeliğinizin peşinden giderlerse, bu bölgedeki gücünüz artacaktır, çünkü diğerleri bu dağ halkından çok korkarlar, hatta kendilerini korumak için kumuk prenslerine ve şevkallere para ödeyen İranlılardan bile daha fazla korkulurlar. Onların işleri tartışılırsa bu bir haraç gibidir ve Safevi kralı kum sahiplerine her zaman büyük miktarda haraç öderdi.

18. yüzyılın ilk çeyreğinde Safevi İmparatorluğu derin siyasi ve ekonomik bir bunalım yaşamaktaydı. 1715'te Safevi İmparatorluğu'na gönderilen elçi Artemi Volinski, durumu anlamak için çaba sarf etmişti. Onun raporunda Safevi ordusunun düşük savaş kabiliyetine sahip olduğu ve genel olarak imparatorluğun gerilediği belirtilmişti. Volinski'nin sunumunun sonunda Safevi İmparatorluğu'nun ele geçirilmesinin zor olmayacağı belirtiliyordu.[22][23]

Büyük Kuzey Savaşı'nın 1721'de sona ermesinin ardından I. Petro, Hazar Denizi kıyılarına saldırma kararı aldı. O, Hazar Denizi havzasını ele geçirerek, Orta Asya ve Hindistan'dan gelerek Rusya topraklarından geçip Avrupa'ya ulaşan ticaret yolu kurmayı amaçlıyordu. Bu ticaret yolunun kurulması Rus İmparatorluğu tüccarlarına büyük kazançlar sağlayacak ve Rus hazineye büyük mali gelir getirecekti. Ticaret yolunun Hindistan'dan, İran üzerinden geçerek, oradan Kura Nehri üzerindeki Rus kalesine, oradan Gürcistan'a geçerek Astrahan'a, oradan tüm Rus İmparatorluğu topraklarına malların taşınması planlanıyordu.

I. Petro, ekonominin ve ticaretin genişlemesine ve gelişmesine özel önem veriyordu. 1716 yılında, Prens Bekovich-Cherkessky'nin komutası altında Hazar Denizi üzerinden Hive ve Buhara'ya bir ordu gönderdi. Seferin amacı, Hive hanını Rus vatandaşlığını kabul etmeye zorlamak ve Buhara hanını Rusya ile dostluk ilişkileri kurmaya ikna etmekti. Aynı zamanda, seferin komutasına, Hindistan'a giden ticaret yollarını araştırmak ve Amu Derya Nehri'nin aşağı akıntılarında altın yataklarının potansiyelini keşfetmek de verilmişti. Ancak bu ilk sefer tamamen başarısızlıkla sonuçlandı - Hive hanı önce Bekovich-Cherkessky'nin güçlerini dağıtmaya ikna etdi, sonra da ayrı ayrı birliklere saldırarak onları yok etti.

1716 yılında Safevi İmparatorluğu'nun eyaleti olan Kandehar'da Afganlar isyan etmeye başladılar. Bu isyan bastırılamadı ve 1722 yılının Mart ayında Afgan emiri Mir Mahmud Safevi İmparatorluğu'nun başkenti İsfahan'ı kuşattı. 1722 yılının Ekim ayında Safevi hükümdarı Şah Sultan Hüseyin Mir Mahmud'a teslim oldu ve şah olmaktan vazgeçti. Aynı zamanda, Hüseyin'in oğullarından biri olan Tahmasb Mirza İsfahan'dan kaçmayı başardı ve imparatorluğun kuzeyine gitmişti. Kendini yeni bir şah ilan etti ve ülkenin tek meşru şahı olduğunu ilan etti. Durumun karmaşıklığından faydalanmak isteyen Osmanlı İmparatorluğu Safevi İmparatorluğu'nun iç işlerine müdahale etmeye çalışıyordu. Mir Mahmud'un Osmanlı İmparatorluğu'na bağlılık kabul etmesi şartıyla taht hakkının tanınacağı bildirildi. Aynı zamanda, Osmanlılar Şirvan'da çıkardığı isyan sırasında Şamahı'da Rus tüccarlarını öldüren Hacı Davud'u vatandaşlığa kabul ederek Şirvan ve Dağıstan hanı olarak tanıdı. Ayrıca, Hacı Davud'un ihtiyacı olduğunda askeri yardım edileceği de söz verildi. I. Petro, Safevi İmparatorluğu'ndaki kaostan faydalanmak ve aynı zamanda Osmanlı İmparatorluğu'nun güçlenmesini engellemeye karar verdi.[22][23]

Hazırlık[değiştir | kaynağı değiştir]

Safevi İmparatorluğu'nun topraklarına yönelik hazırlıklar, Kuzey Savaşı'nın devam ettiği dönemde başlamıştı. Askeri kampanyanın başlangıç planı, Hazar Denizi kıyılarına çıkarak daha sonra İran topraklarının içlerine doğru ilerlemeyi öngörüyordu; burada Rus birliklerini Ermeni ve Gürcü birlikleriyle (tahmini olarak 40 bin kişi) birleştirmek planlanıyordu. Bu birliklere, Safevi ve Osmanlı imparatorluklarının egemenliğinden kurtulmada yardımcı olunacaktı.[20]

1714-1715 yıllarında Prens Bekoviç-Çerkəzski, Hazar Denizi kıyılarının haritasının hazırlık sürecini tamamladı. 1718'de N. Kojin ve V. Urusov, Hazar Denizi'nin doğu sahillerinin haritasını yeniden hazırladılar. 1719-1720 yıllarında ise Verdun ve F. Soymonov, Hazar Denizi'nin batı ve güney sahillerinin haritasının hazırlanmasını tamamladılar. Bu keşif gezisi sonucunda Hazar Denizi kıyılarının tüm haritası tamamen hazırlanmış oldu.

Petro'nun ilk planı Hazar Denizi kıyılarını takip ederek güneye doğru ilerlemek, Derbent ve Bakü'yü ele geçirmek ve ardından Kura Nehri kıyılarında bir kale inşa etmekti. Kale inşa edildikten sonra Tiflis'e yönelmek ve orada Osmanlı İmparatorluğu'na karşı mücadele eden Gürcülere yardım etmekti. Bu görev tamamlandıktan sonra ise I. Petro'nun Rusya'ya geri dönecekti. Savaş başlamadan önce Kartli hükümdarı VI. Vakhtang ve Ermeni Kilisesi lideri I Aşvatsatur ile iletişime geçilmişti. Safevi İmparatorluğu'na doğru yürüyüşün hazırlık merkezi olarak Kazan ve Hazarşah şehirleri seçilmişti. Yeni yürüyüş için yaklaşık olarak 20 tabur ordu hazırlanmıştı. Bu, 22.000 kişilik bir ordu ve 196 topçu bataryasından oluşan 80 birlikten oluşuyordu. Yürüyüş başladıktan sonra Pyotr, yolda Kalmık hanı Ayuka'nın desteğini sağladı. Böylelikle, Rus ordusuna 7.000 kişilik Kalmık süvarisi de katıldı.[19] 15 Haziran 1722'de Rus İmparatoru Hazarşah'a geldi. 22.000 piyadeyi deniz yoluyla taşımak ve general-mayor Kropotov'un komutası altında 9.000 kişilik toplam 7 süvari alayını karadan Tsaritsa'dan gönderme kararı aldı; Zaporojye ve Don Kazak bölgeleri de karadan gönderildi. Yürüyüş için 30.000 Tatar da işe alındı.[19][24]

I. Petro'nun emri ve Kazan amiralliğinin katılımıyla yaklaşık 200 nakliye gemisi inşa edildi. Bu gemilerin sırasına 3 şinav, 2 gekbot, 1 gukor, 9 şut, 17 tılkı, 1 yahşi, 7 evre, 12 galot ve 34 fin gemisi dahil edildi. Bu gemileri yönetmek için 6 bin denizci görevlendirildi.

1722 yılının 15 Temmuzunda I. Petro, "Kafkasya ve Fars halklarına manifestosu"nu yayınladı ve burada şunları belirtti: "Şahın tabiiyetleri - lezgi hakimi Davud bey ve Kazıkumuklu Surhay kendi hükümdarlarına karşı isyan ettiler, Şamahı şehrini ele geçirdiler ve Rus tüccarlarına saldırdılar. Davud beyin buna cevap vermemesinden sonra, biz zorunda kaldık ki,... tahmin edilen isyancılara ve tüm kötülere karşı bir ordu getirelim".

Manifestın yazarı, sefere liderlik eden Knez Dmitri Kantemir'e aitti. Doğu dillerini bilmesi Kantemir'e bu kampanyada önemli bir rol oynamasını sağladı. O, Arap yazısını hazırladı, özel matbaa düzenledi ve I. Petro'nun manifestini kendi çevirisiyle Azerbaycan, Türk ve Fars dillerinde yayınladı.[25]

Ayrıca, Rusya'nın Safevi İmparatorluğu'ndaki konsolu Semyon Avramov aracılığıyla I. Petro'ya , kampanyanın amacının "Safevi'ye karşı savaşmak" olmadığını, yasal hükümete "tüm düşmanları temizlemek ve tekrar devlet otoritesini sağlamak" için yardım etmek olduğu bildirildi.[13]

Askeri çatışmalar[değiştir | kaynağı değiştir]

Birinci Aşama (1722)[değiştir | kaynağı değiştir]

Reiner Ottens tarafından I. Petro'nun emriyle yapılan Hazar Denizi çevresindeki bölgelerin haritası, 1723

27 Temmuz 1722'de I. Petro'nun filosu varış noktasına ulaştı ve karaya çıkan ilk kişi imparator oldu.[26]

1722 yılının Temmuz ayında güneye doğru ilerleyen Rus orduları, çevredeki Dağıstan hükümdarlarından vatandaşlık için başvurular aldılar, ancak I. Petro Endirey yönetiminden elçileri kabul etmedi. Ceza olarak, İmparator Brigadir Veterani'nin (2000 ejderha ve 400 Kazak) komutasındaki bir kolorduyla Endirey'e birlik gönderdi. Veterani, "Andreevskaya köyü"nü (Endirey köyü) ele geçirmeli ve ordunun Ağrahan körfezine ulaşmasını sağlamalıydı. Ona Büyük Kabardey'in sahipleri Elmurza Çerkes ve Küçük Kabardey Aslan bey Kommetov da katıldılar. 23 Temmuz'da Endirey'e yaklaştıklarında hükümdarlar Aydemir ve Musal Çapalov, 5-6 bin kumuk ve Çeçen ile Ruslara ani bir saldırıda bulundular. Veterani'nin süvarileri ağır kayıplarla geri çekilmeye başladılar. Daha sonra Albay Naumov büyük bir orduyla tekrar Endirey'e gönderildi. Ordusu Endirey'i ateşe verdi. Sonra Petro, çoğunlukla kalmıklardan oluşan Çeçenlere karşı ceza birliklerini gönderdi.

I. Petro, 12 Ağustos'ta ordusunu topladı ve imparatoriçe ile birlikte Tarğu Şavhallığı'nın başkenti Tarğu'ya coşkulu bir şekilde girdi. Üç gün sonra Hazar Denizi kıyısındaki karargahına geri döndü ve Preobrajenski alayının sahra kilisesinde ordusuyla birlikte taşlardan büyük bir tepe oluşturarak çalıştı. Bu, bir zamanlar orada yaşayan çarın onuruna orijinal adını Port-Petrovsk olarak alan şimdiki Mahaçkale şehrinin bulunduğu yerde gerçekleşti. Ertesi gün Petro ordusuyla birlikte Derbent'e gitti, donanma da onun peşinden geldi, yiyecek ve silahlarla donatılmıştı.[26]

Derbent'in ele geçirilmesi[değiştir | kaynağı değiştir]

I. Petro Derbent şehrine giriyor
Derbent'in 1722-1735 yılları arasında Rusya tarafından işgali sırasında çizilen haritası.

5 Ağustos tarihinde Rus ordusu Derbent'e doğru ilerlemeye devam ediyordu. 6 Ağustos'ta Kabardey beyleri Murza Çerkesski ve Aslan bey, Sulak Irmağı kıyısında bulunan Rus ordusuna kuvvetlerine katıldılar. 8 Ağustos'ta ordu, Sulak Irmağı'nı geçti. 15 Ağustos'ta Rus ordusu ise Tarğu şehrine, yani Kumuk hükümdarı Şamhallığ'ın başkentine ulaştı. 19 Ağustos tarihinde İncə Irmağı kıyısında, Rus ordusu ile Kumukların Utamış beyliğinin hükümdarı Sultan Mahmud'un 10 bin kişilik ve Karakaytak usmisi Ahmed han'ın 6 bin kişilik birleşik ordusu arasında çatışma yaşandı. Çatışma Rusların galibiyetiyle sonuçlandı. Rusya'nın müttefiki olan Terekli Şamhal Adil Geray, Rus ordusundan önce hareket etmekteydi. Onlar 23 Ağustos'ta veya yeni takvime göre 3 Eylül tarihinde Derbent'e girdiler. Bu olaylarla ilgili kaynaklar da bu şekilde belirtilmiştir:

Derbent bölgede bulunan ve stratejik öneme sahip olan şehirdi ve Hazar Denizi'nde hareket için önemli kabul ediliyordu. 28 Ağustos'ta, donanma ile birlikte, tüm Rus ordusu şehre girdi. Ordunun daha güneye ilerlemesi, Hazar Denizi'nde çıkan fırtına nedeniyle gecikti. Çünkü fırtına sonucunda yiyecek taşıyan gemiler battı. I. Petro, Derbent şehrinde garnizonu bırakıp Astrahan'a geri dönmeye karar verdi. 1723'te yapacağı sefere hazırlık için Astrahan'da kalmayı amaçlıyordu.[28] Bu, kendi direktifleri altında gerçekleştirdiği son askeri sefer oldu.

Eylül ayında, VI. Vasili ve ordusu Karabağ'a girdiler. Ayrıca, Safevi İmparatorluğu'na karşı isyan eden Dağıstanlılarla da savaşıyorlardı. Gence'nin ele geçirilmesinden sonra, Katolikos Isaiah liderliğindeki Ermeni birlikleri de Gürcülerle birleştiler. Ermeni ve Gürcü birlikleri, Rus ordusunun oraya gelmesini iki ay beklediler. Sonunda I. Petro'nun Kafkasya'dan ayrıldığı haberini aldıktan sonra dağıldılar ve her biri kendi topraklarına geri döndü.

Reşt'in ele geçirilmesi[değiştir | kaynağı değiştir]

O dönemde Gilan vilayetinde bulunan Rus konsolosu Semyon Avramov, bu vilayet sakinlerinin kendilerini isyancılardan korumak için Rusya'nın himayesini talep ettiğini şöyle anlatmıştı:

Yerel halk isyancılar konusunda oldukça endişeli ve Rus ordusunun gelip onları korumasından başka bir şey istemiyor.

1722 Kasımında Pyotr Albay Şipov, iki tabur ordu ile birlikte Gilan'a ilerlemeyi emretti.[29] Hazar Denizi'ndeki donanma, Soymonov'un komutası altındaydı. Şipov, iki taburun bu iş için yeterli olup olmayacağını sorgularken, Laurens Lokhart'ın bildirdiğine göre, "niçin olmasın? Stepan Razin orada 500 Kazakla ayakta kalamamış mıydı? Ve senin nizami dövüşçülerden oluşan iki taburun var, ama şüphe ediyorsun!" şeklinde cevaplamıştır.[29]

1722'nin sonlarında Petro'nun ordusu artık Gilan eyaletine girmişti. Gelen ordu, görünüşte şehir halkına şehirlerini savunmak için geliyordu. Bir süre sonra yerli hakim Ruslardan geri çekilmelerini istedi. 1723 Şubatında yerli hakim, şehrin savunmasında Rusların yardımlarına ihtiyaçlarının olmadığına ve şehirlerini artık kendilerinin de savunabileceklerine dair teminatlar verdi.[30] Hem hakim sınıfı hem de yerli halk tarafından hoş karşılanmayan Ruslar, Gilan eyaletinin sınırlarında yer alan bir kervansarayda yerleştirildiler. Tahmini olarak bu sırada II. Tahmasb da onlardan derhal geri çekilmelerini talep etti. Rus komutanı Albay Şipov, kendi teçhizatlarını ve topçularını gönderdikten sonra geri çekileceklerine dair söz vermesine rağmen, buna uymadı. Yerli hakim tarafından toplanan ordu, Rusların kaldığı kervansarayı kuşattı. Yerli ordusu, çoğunlukla köylülerden oluşan, eğitimsiz ve kötü silahlanmış yaklaşık 15.000 kişiden oluşuyordu.[31] Kervansaray çevresinde meydana gelen çatışmada, iki cepheden saldıran ve topçu ateşiyle desteklenen Ruslar zafer kazandılar. Yerli silahlı gruplar kaçmaya başladı, onları takip eden Ruslar ise en az bin kişiyi öldürdüler.[30][32][33]

İkinci Aşama (1723)[değiştir | kaynağı değiştir]

I. Petro'nun kompaniyasının ikinci aşamasında, yani 1723 yılında, Kafkasya'ya daha küçük bir Rus ordusu gönderildi ve onun liderliğine General Matyushkin atandı. Bu sefer I. Petro kendisi harekete katılmadı ve emirlerini imparatorluğun merkezinden Matyushkin'e ileterek seferi yönetti. Seferde 15 savaş gemisi, sahra ve kuşatma topları ile piyade birlikleri yer alıyordu. 20 Haziran'da ordusu güneye doğru ilerlemeye başladı ve donanma da Kazan'dan harekete geçti. Donanma üç gruba ayrılmıştı. İlk gruba başkomutan General-Mayor M.A. Matyushkin, ikincisine General-Mayor Prens Trubetskoy, üçüncüsüne ise brigadir Prens Baryatinski liderlik ediyordu. Topçu ise Binbaşı I.G. Gerberin yönetiminde olmalıydı. Rusların savaş planına göre, ilk önce Albaylar Ostafyev ve Bezobrazov dört tabur ile sahile çıkmalıydı, Binbaşı I.G. Gerber ise iki gemiyi ve 18 librelik topun yer aldığı diğer 5 gemiyi hazır durumuna getirmeliydi.

Bakü'nün ele geçirilmesi[değiştir | kaynağı değiştir]

Petro'nun Bakü valisinden, henüz Derbent'deyken yürüyüşün başında yazdığı manifestoya yanıt aldı. Bu mektubun içeriği F.I. Soymonov'un seyahat günlüğünde gösterilmektedir. Mektubun içeriği şu şekildedir:

Kendilerine gönderilen manifestodan, Allah'ın rahmetiyle İmparator Hazretleri'nin Şah'a sadık kalarak isyancıları cezalandırmak için Şirvan vilayetine gittiğini öğrendiler. Majestelerine hizmet etmek ve itaat etmek istiyorlar. Ayrıca iki yıldır Şah Hazretleri'nin düşmanlarından korunduklarını, bu suçluların derhal cezalandırılması gerektiğini ve İmparator Hazretleri tarafından korunmak istediklerini belirtiyorlar.

Bu mektubun aslında Bakü sakinlerinin I. Petro'nun egemenliği altına geçme isteğini yansıttığı iddia ediliyordu. Tarihçi Elçin Karayev, bu mektubun gerçekte halkın niyetini yansıtmadığını, hatta hiçbir yönetim tarafından yazılmadığını iddia ediyor. I. Petro böyle bir mektup aldığında sevinmiş ve Moskova Senatosuna gönderdiği mektupta Bakü'nün gönüllü olarak onun egemenliği altına girdiğini yazmıştı. Ancak, 25 Ağustos 1722'de Lunin adlı bir subay gemiyle Bakü'ye gönderildiğinde, Petro'nun beklentisinin aksine Bakü halkı Lunin'i şehre almamış ve Rusların herhangi bir korumasına ihtiyaç duymadıklarını belirtmişlerdi. Bakü şehrinin iki gruba ayrıldığı ortaya çıktı. Bakü sultanı Mehmed Hüseyin Bey'in liderlik ettiği ilk grup Hacı Davud'la ilişki içindeydi ve Ruslara karşıydı. İkinci gruba Mehmedgulu Bey ve Dergahkulu Bey başkanlık ediyordu. Destekçileri genellikle tüccar ve sanatkar olduğundan, onlar ekonomik çıkarlar nedeniyle Rusya'ya yaklaşma politikası benimsiyorlardı. Bu nedenle, onlar Bakü şehrini Rus ordusuna teslim etmek istiyorlardı. I. Petro'nun mektubuna olumsuz yanıtı ise Bakü sultanı ve onun destekçileri tarafından verilmişti.[34]

Rusya'nın savaş filosu Hazar Denizi'ne 20 Haziran'da girdi ve 17 Temmuz 1723'te Bakü körfezine ulaştı. Bakü Sultanı Mehmed Hüseyin'in Ruslara kapılarını açması için Belediye Başkanı Nechayev'e bir ultimatom gönderildi. Rus donanmasının gelişi, Bakü'yü koruma önlemi olarak açıklandı. Bakü Sultanı iki gün sonra cevap verdi ve Safevi Şahının buna ilişkin herhangi bir emri olmadığı için kapıları açamayacaklarını bildirdi. 21 Temmuz 1723'te M.A. Matyushkin, Rus donanmasına kara birliklerini indirme ve şehri ele geçirme emrini verdi. Rus ordusu Bakü'ye yaklaştığında tarih 21 Temmuz'du. Kuşatılanlar, şehri gönüllü olarak teslim etme teklifini reddettiler. 21 Temmuz'da dört tabur Rus ordusu iki sahra topuyla birlikte kaleyi terk eden Bakü sakinlerine saldırdılar. Sahile çıkarılan Rus askerleri toplar kurulana kadar şehirden güçlü bir süvari birliği Rus askerlerine saldırdı. Ancak, Rus askerleri İ.Q. Gerber'in liderliğinde iki sahra topunu zamanında kurduklarından, onlardan ateşlenen mermiler savunucu süvarileri yeniden kaleye geri çekilmeye zorladı. Denizden de Rus gemileri Bakü şehrine saldırmaya hazırlandı. Bunun için yedi gemi şehre yaklaşarak yarım daire şeklinde siperler açtılar. Emre göre iki hekbotun şehre ateş açması, beşinin de şehir duvarlarını yıkması gerekiyordu. İlk olarak kuşatılanlar toplardan şehre yaklaşan Rus gemilerine ateş etmeye başladılar. Ancak Rus gemileri pozisyon aldığında toplardan Bakülilere karşı karşılık ateşi açarken, Bakü'nün savunucuları bir saat bile dayanamayarak toplarını bırakıp kaleye doğru geri kaçtılar. Mortarlar da (kısa namlulu top) işlerini gördü. Çirkov'un ustalığı sayesinde atılan üçüncü mermi ateşinden sonra Bakü şehrinde yangın çıktı. Aynı gün Rus ordusu tarafından akşama kadar Bakü'ye 94 mermi atıldı. Aynı zamanda Ruslar sahile çıkarak iki tabur batarya düzenledi ve dört obüs (kısa namlulu ağır top) yerleştirdiler. Kuşatılanlar, kale duvarlarındaki top ateşinin açtığı gedikleri tutmamak için şehir gece gündüz ateş altında tutuldu. Ancak Bakülüler teslim olma fikrinde değildiler. Aksine, Bakü'nün süvari birliği fırsat buldukça kurulan bataryaya sürekli saldırılar düzenliyordu.[34]

Şehre yapılan saldırı sırasında 7 savaş gemisi Bakü körfezine gelerek şehri yoğun bir şekilde bombalamaya başladı. Ayrıca karadan yapılan bombardıman da kale duvarlarına zarar verdi. Kale duvarlarının bir kısmının yıkılması sonucu Ruslar buradan şehre girmeye çalıştı ancak denizde başlayan fırtına gemilerini sürükledi. Ancak Bakü'nün güçlü direnişine rağmen şehir 26 Temmuz'da Ruslara teslim oldu.

Sonuç[değiştir | kaynağı değiştir]

1723 yılında Osmanlı ordusu Safevi Devleti'ni işgal etmeye başladı. Bunu öğrenen II. Tahmasb, İsmail Bey adlı elçisini Peterburg'a gönderdi. Amacı I. Petro ile bir anlaşma imzalamaktı. Petro'ya Hazar Denizi kıyısında imtiyazlar verildi ve bunun karşılığında Ruslar, Safevilerin Afganları ülkeden sürmesine yardım edeceklerdi.[35][36]

Petersburg Antlaşması[değiştir | kaynağı değiştir]

Böylece, Sefevi İmparatorluğu, Petersburg Barış Antlaşması'na göre Derbent ve Bakü'nün Rusya'ya devredilmesini kabul ediyor, Gilan, Mazandaran ve Astrabad'ın da ilhak hakkını veriyordu. Bu, Hazar Denizi'nin tüm güney ve batı sahillerinin Rusya'ya verileceği anlamına geliyordu. Bu bölgelerin korunması için, Rus ordusunda oluşturulan İran Kolordusu'na bu görev verilecekti. Antlaşmaya göre, Sefevi devleti bu kuvvetleri bölgede barışı korumak için gönderilmiş bir ordu olarak kabul etmeliydi.[37]

23 Eylül 1723'te onun [şahın] St. Petersburg'daki elçisi İsmail bey aşağılayıcı antlaşmayı imzaladı. Bu antlaşmaya göre, çar şaha kendi zor durumunda olan tahtını korumak için dostluğunu ve isyancılara karşı desteğini verecekti. Karşılığında, şah Rusya'ya bu toprakların - tüm onlara ait olan mülklerle birlikte Derbent, Bakü, Gilan, Mazandaran ve Astrabad'ı ebediyen verecekti. Böylece, onlar güçleriyle Şah'a isyancılara karşı destek olmak için ordu gönderecekti, ancak para talep etmeyecekti.

Antlaşmayı Safeviler adına imzalayan II. Tahmasb'ın gönderdiği elçi İsmayil Bey'di. Antlaşma metni 1724 yılının Nisan ayında Teğmen Prens Boris Meşçerski tarafından Safeviler'in o dönemdeki başkenti Kazvin'e getirildiğinde, şehir halkı antlaşmanın içeriğinin mahiyetinin zaten farkındaydı. Rus elçisi şehre girdiğinde, şehir sakinleri ona karşı saldırgan davranmaya başladı. II. Tahmasb tarafından geleneksel törenlerle karşılanmasına rağmen Safevi Şahı antlaşmayı onaylamayı reddetti.[38][39][40] Tarihçiler bu durumu, 1720'lerde Safevi tarafının yaşadığı ciddi zayıflamaya rağmen, bölgedeki Rus ordusunun kendileri için oluşturduğu tehdit konusunda ciddi şüpheler duymaya başladıklarının kanıtı olarak gösteriyor. Dahası, II. Tahmasb için Rusların Afganlara karşı savaşta kendisine yardımcı olamayacağı zaten açıktı. Buna ek olarak, II. Tahmasb'ın Ruslar ve Osmanlılar arasında İstanbul'da yapılan görüşmelerden haberdar olması da mümkündür. İsmayil Bey böyle bir anlaşmayı imzaladığı için cezalandırılmalıydı; bu nedenle geri dönmedi ve 20 yıl sonra Astrahan'da sürgünde öldü.[40]

İstanbul Antlaşması[değiştir | kaynağı değiştir]

Ruslar ve Osmanlılar, Safevi İmparatorluğu'nun zayıflamasından faydalanarak ondan daha fazla toprak ele geçirmek niyetindeydiler. Hazar Denizi sahillerinin Rusya'ya verilmesi Osmanlı İmparatorluğu'nu rahatsız etti. Osmanlı İmparatorluğu II. Tahmasb'ın durumunun kötü olduğunu fırsat bilerek 1723 sonu, 1724 başlarında Doğu Gürcistan'ı ve Çukur Saad Beylerbeyiliği'ni ele geçirdi. Bundan sonra da Rusya'ya savaş ilan etti.[41] Bu iki gücün ilişkileri, Ganca'yı ele geçirmek için savaşı sınırına getirmişti ve bu noktada ilişkileri sakinleştirmek için Fransa müdahale etti.[42][43] Bu sırada Rusya artık tüm Hazar kıyı eyaletlerini ele geçirmiş, Osmanlı ise imparatorluğun batı topraklarını tutmuştu. Rusya ile Safevi İmparatorluğu'nun anlaşmasının Osmanlı sarayına ulaşmasından sonra Osmanlı, kendisinden başka hiçbir devletin Hazar kıyılarında yerleşmesine izin vermeyeceğini bildirdi. Bu durumda Fransa'nın arabuluculuğuyla iki imparatorluk 12 Temmuz 1724'te İstanbul'da anlaşmaya vardılar ve Safevi İmparatorluğu'nu aralarında paylaştılar. Anlaşmaya göre, Kura Nehri ile Aras'ın birleştiği yerden doğuda bulunan topraklar Rusya'ya verilecekti.[44] Bu, Petersburg Anlaşması ile öngörülen bölgeleri kapsıyordu. İki nehrin birleştiği yerden batıdaki topraklar ise, yani Güney Azerbaycan, Hemedan, Kirmanşah, Güney Kafkasya'nın geri kalanı Osmanlı İmparatorluğu'na verilecekti.[38] Ayrıca, anlaşmada öngörüldüğü gibi, o zamanlar II. Tahmasb tarafından yönetilen Safevi İmparatorluğu bu anlaşmayı reddederse, Osmanlı ve Rusya ikisi birlikte ona karşı ortak bir tavır sergileyecek, II. Tahmasb'ı tahttan indirecek ve yerine kukla bir hükümdar getireceklerdi.[38][45]

Sözleşmenin adı farklıdır. Anlaşmanın adı çeşitli kaynaklarda İstanbul Antlaşması[46], Rus-Osmanlı Antlaşması[47] veya Safevilerin paylaşdırılması[44] olarak geçmektedir.

1730'lu yıllardan itibaren Safevi İmparatorluğu güçlenmeye başladı. Nadir Şah Afşar'ın liderliği altında kaybedilmiş toprakların geri alınması süreci başlatıldı. İlk olarak Afganlar, daha sonra da Osmanlılar üzerinde önemli zaferler elde edildi. Safevi İmparatorluğu ile çatışmaktan çekinen Rusya İmparatorluğu, 1732'de Safevi İmparatorluğu ile bir anlaşma imzaladı. Kura Nehri'nin güneyinde Ruslar tarafından ele geçirilen topraklar geri verildi.[48][49] Ayrıca, her iki devletin Osmanlı İmparatorluğu'na karşı faaliyet göstermesi de planlanmıştı. Nadir Şah'ın 1735'te Osmanlıları tamamen imparatorluktan çıkarmasının ardından Ruslarla Gence Antlaşması imzalandı. Bu antlaşma ile Bakü ve Derbent çevresi topraklar Safevilere geri verildi.[50]

Yabancı ülkelerin tutumu[değiştir | kaynağı değiştir]

I. Petro, Rusya devletinin dış politikasına özel önem veriyordu. I. Petro tarafından Safavi İmparatorluğu'na yapılan sefer, Kuzey Savaşı'nın sona ermesinden sonra kendi imparatorluğunu bir deniz daha açmaya yönelik bir programın parçası olarak değerlendiriliyordu. Hazar Denizi kıyılarında geniş topraklar ele geçirerek, Rusya İmparatorluğu Batı devletleriyle ticaretten daha fazla yararlanacaktı. Bu plana göre Hindistan'dan alınacak mallar, Hazar Denizi üzerinden Rus tüccarlar aracılığıyla Avrupa'ya taşınmalıydı. Bunun için Doğu'dan gelen ve Hazar'dan çıkıp Hindistan'a varan malların Kura Nehri'nden geçirilip Avrupa'da daha yüksek fiyata satılması gerekiyordu.

Fransa, I. Petro'nun Safavi İmparatorluğu ile ilgili planlarını destekliyordu. Bu nedenle Fransa, Osmanlı İmparatorluğu'nun Rusya'ya karşı savaş başlatmasını istemiyordu. Ayrıca Fransa, Avusturya ile ilgili meseleleri çözmek için bu iki devletin ilişkilerinin düzenli olmasını istiyordu. İstanbul'daki görüşmeler sırasında Fransa, kendi pozisyonunu şu şekilde açıklıyordu:[51]

...Fransız büyükelçisi daha sonra şunları söyledi:[…] dolayısıyla Rus hükümdarı, Ali Gapu ile kurulan dostane ilişkileri sürdürmek için silahlarını kullanmadı,[…] Türk bakanlar, Ali Gapu'dan çok önce, yukarıda adı geçen Rus yerlerine düşmanlık yapmamak için Lezginlere temin edilmediğine dair bir ferman gönderildiğini söylediler.

Petro Hollandalılarla da görüşmelere başlamıştı. Zaten tüm dünyayla ticaret yapan Hollandalı tüccarların Rusya'dan Doğu malları satın alması planlanıyordu. Hatta onlara ipek ticareti teklif eden bir mektup bile gönderilmişti. Büyükelçiye Hollandalıları ipek ticareti hakkında bilgilendirmesi talimatı verildi ve bir anlaşmaya varıldığında ticarete başlamaları emredildi.[52]

18. yüzyılda Avrupa'da Doğu mallarına büyük bir talep vardı. Polonya'da çeşitli ilaçların fiyatı yüksekti. "Olayları gözlemleyen kral, deneyimli işadamları gibi masada oturan Polonyalıların bu ilaçlar olmadan yapamayacağını gördü." Büyük Petro gelecekte bu ürünleri orada satmayı planlıyordu. Ayrıca, Kuzey Savaşı sırasında Polonya ile ilişkiler kısmen düzelmişti.[53]

1721 yılında Büyük Britanya Rusya'yı bir imparatorluk olarak tanımayı reddetti. İngiltere, Rusya'nın Hazar kıyısındaki toprakları ele geçirmesine karşıydı ve bu nedenle Petro'nun oraya yürüyüşünü asi Lezgileri cezalandırmak olarak değil, bu toprakların Ruslar tarafından ilhak edilmesi olarak görüyordu. Petro'nun onlara karşı tutumu da önemliydi. Britanya'yı ticarette rakibi olarak görüyordu.[54] "Petro İngiliz ticaretine dokunmadı [...] İngiltere'nin ithalatına saldırmaya karar verdi." İstanbul'la bağlantısı olan İngiliz çevreleri, Rusların aslında Şirvan, Erivan ve Gürcistan'ı ele geçirmek için büyük bir ordu topladığını söylüyordu. Bunun hemen ardından Petro, İstanbul'daki Rus Büyükelçisi I.I. Neplyuev'e bir mektup yazarak, Osmanlı İmparatorluğu'nu yürüyüşünün Hazar kıyısındaki toprakları ele geçirme amacı taşımadığına ikna etmesini istedi. Petro, onları yürüyüşünün sınırlardaki isyancıları yenmek için düzenlendiğine ikna etmek istiyordu.[55]

Danimarka ikili ilişkilerinde kararsızlık sergiliyordu. Danimarka hükümeti Ruslarla ticaret yapma niyetindeydi, ancak daha sonra Danimarka kralı İngiltere ile ticaret yapmayı tercih etti ve Ruslarla ticarete karşı çıktı. Danimarka ve İsveç hükümdarları, Rusların Baltık Denizi'ne ulaşmasını ve Hindistan'dan getirilen doğu mallarını bu yollardan satmasını istemiyordu.[56]

Osmanlı İmparatorluğu, Rus tüccarların Doğu ülkeleriyle ticaret yapmasını engellemeyi ve Doğu mallarını Avrupa'ya getirmek için Hazar Denizi'ne erişimlerini engellemeyi amaçlıyordu. Bu nedenle Osmanlı İmparatorluğu, Safevilere karşı isyan eden kişileri desteklemeye başladı. İsyancılar Osmanlı İmparatorluğu'nun politikasını memnuniyetle karşıladı ve ondan koruma talep etti. Davut Bey adamlarını hediyelerle birlikte Sultan'ın huzuruna gönderdi ve resmen koruma talep etti. Büyük Petro'nun Hazar seferi Rus-Osmanlı ilişkilerinin hızla bozulmasına ve savaşın eşiğine gelinmesine neden oldu. Bu ilişkileri çözüme kavuşturmak amacıyla 1724 yılında İstanbul Antlaşması imzalanmış ve iki imparatorluk Kafkasya'daki nüfuz alanlarını tanımlamıştır.[57] Bu anlaşmaya göre Osmanlı Devleti, Rusya İmparatorluğu'nun ele geçirdiği bölgelerin ilhakını resmen tanıdı.[58]

Osmanlı himayesi altındaki Kırım Hanlığı'nda Rusya'ya karşı savaşma talepleri açıkça duyuluyordu. "Müslümanları yurtlarından edenlere karşı şiddetli mücadele" istiyorlardı. Bu, Osmanlı İmparatorluğu'nun tebaası olan hanın, Petro'nun önderliğindeki Rusların kendisi için büyük bir tehdit olduğunu fark etmesiyle ortaya çıktı.[59]

Hiçbir ülke ile ekonomik ilişkiler yürütülmedi. Bunun nedeni İran'dan Hindistan'a uzanan bir nehrin olmamasıydı. Avrupa ile Doğu arasında hızlı ticaret yapmak imkansız hale geldi.

Nedenleri[değiştir | kaynağı değiştir]

Rus Çarı I. Petro (1682–1725), Kafkasya bölgelerini ele geçirmeye karar verdi. O, Hazar Denizini Rusya'nın iç denizi haline getirerek Doğu ülkeleriyle Hazar-Volga yoluyla ticaret yapmayı ve Doğu-Batı ticaretinde Rusya'nın aracılığına ulaşmayı planlıyordu. Kendisine yakın olan adamı A.P. Volinski'ye istihbarat çalışmaları yapması talimatını veren I. Petro'nun ana amacı Hazar'ın batı bölgesini işgal etmek ve Güney Kafkasya'da güçlenmekti. A.P. Volinski'nin, kervan yollarını, yol boyunca otlakların olmasını (bu, süvari birlikleri için gereklidir), yerli kuvvetlerin, savunma yapılarının durumunu öğrenmesi, buradaki Hristiyanlarla ilişki kurması gerekiyordu. Ayrıca, burada Rus ticaretinin geliştirilme perspektifinin de incelenmesi ona verilmişti.

1721 yılı Ağustos'unda Şirvan ayaklanması sırasında Şamahı'yı ele geçiren Hacı Davud ve Surhay Han'ın adamlarının Rus tüccarlarını öldürmeleri, Rusya'nın Kafkasya bölgelerini ele geçirme planını kesinleştirdi. I. Petro, onları hem Rusya'nın hem de Safevilerin ortak düşmanı ilan etti. Bu sırada Hacı Davud, Osmanlı Sultanı III. Ahmed'e (1703-1730) başvurarak yardım istedi, sonra İstanbul'a gidip Şirvan hakimi olarak kabul edilmesi için izin aldı. Bununla birlikte, Rusya işgal niyetlerinden vazgeçmedi. İlk olarak, Rusya'nın Azerbaycan'ın ham maddelerine büyük ihtiyacı vardı. İkincisi, Rusya, Osmanlıların Güney Kafkasya ve Hazar bölgesindeki güçlenme çabalarının önüne geçmeye çalışıyordu.

Ayrıca bakınız[değiştir | kaynağı değiştir]

Kaynakça[değiştir | kaynağı değiştir]

  1. ^ "Персидский поход 1722-23 (Rusça)". 3 Temmuz 2015 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 27 Ekim 2017. 
  2. ^ a b "МЕЛИКСТВА ХАМСЫ (Rusça)". 20 Nisan 2017 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 27 Ekim 2017. 
  3. ^ a b "722" (Rusça). 4 Mart 2016 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 27 Ekim 2017. 
  4. ^ "Кумыкский мир" (Rusça). 28 Ekim 2007 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 27 Ekim 2017. 
  5. ^ "lekia.ru" (Rusça). 4 Mart 2016 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 27 Ekim 2017. 
  6. ^ "Официальный сайт администрации Табасаранского района Населенные пункты (Rusça)". 14 Kasım 2012 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 27 Ekim 2017. 
  7. ^ "Календарь - 23 сентября". www.runivers.ru. 25 Eylül 2015. 18 Mart 2023 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 27 Mart 2024. 
  8. ^ Георгий Анчабадзе (9 Nisan 2014). "Вайнахи". apsnyteka.org. 16 Aralık 2023 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 27 Mart 2024. 
  9. ^ "Шамхалы Тарковские. Историческая записка". www.kumukia.ru. 28 Ekim 2007. 19 Ekim 2023 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 27 Mart 2024. 
  10. ^ "Табасаранский район". www.mrtabasaran.ru. 13 Mayıs 2011. 19 Ekim 2023 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 27 Mart 2024. 
  11. ^ "Персидский поход 1722-23". Большой советской энциклопедии. 2004. 3 Temmuz 2015 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 27 Mart 2024. 
  12. ^ "МЕЛИКСТВА ХАМСЫ". www.bvahan.com. 29 Mart 2010. 18 Mart 2023 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 27 Mart 2024. 
  13. ^ a b c Kostomarov 2004, s. 527.
  14. ^ П. А. ЧОБАНЯН, М. М. КАРАПЕТЯН (31 Ocak 2009). "ИЗ ИСТОРИИ АРМЯНО-РУССКИХ ОТНОШЕНИЙ (Об исторических связях Карабаха с Россией)". 23 Eylül 2023 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 27 Mart 2024. 
  15. ^ "ОСТАННІ "ЛИЦАРІ СВОБОДИ"". exlibris.org.ua. 26 Haziran 2007. 26 Mart 2023 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 27 Mart 2024. 
  16. ^ a b Lockhart 1958, s. 179.
  17. ^ Fisher, William Bayne; Avery, P.; Hambly, G. R. G.; Melville, C. (1991). The Cambridge History of Iran. 7. Cambridge University Press. ISBN 978-0521200950. 29 Mayıs 2016 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 27 Ekim 2017. 
  18. ^ Elena Andreeva, Russia and Iran in the Great Game: Travelogues and Orientalism, (Routledge, 2007), 38.
  19. ^ a b c "ПОХОД ПЕТРА ВЕЛИКОГО В ПЕРСИЮ". www.vostlit.info. 18 Aralık 2017. 18 Mart 2023 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 27 Mart 2024. 
  20. ^ a b Kazemzadeh 2008, s. 317—318.
  21. ^ Payaslian 2008, s. 109.
  22. ^ a b Персидский поход 1722–1723 гг. 200.
  23. ^ a b Подрезов 2022, s. 179–193.
  24. ^ Гизетти 1896, s. 1.
  25. ^ Густерин 2008, s. 56—57.
  26. ^ a b Baddeley 2011, s. 65.
  27. ^ Составители və başqaları 2011, s. 86-87.
  28. ^ Молчанов 1990, s. 414.
  29. ^ a b Lockhart 1958, s. 239.
  30. ^ a b Fisher və başqaları 1991, s. 318.
  31. ^ Langaroudi, EIr; Langaroudi, R. Rezazadeh (2009). "GĪLĀN vi. History in the 18th century". Arxivlənmiş surət. Encyclopaedia Iranica, Vol. X, Fasc. 6. ss. 642–645. 22 Haziran 2022 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 28 Haziran 2022. 
  32. ^ Mikaberidze 2011, s. 762.
  33. ^ Кулаков 2012, s. 21-22.
  34. ^ a b Qarayev 2006.
  35. ^ "Rusiyanın Xəzəryanı bögələrə hərbi yürüşü". 25 Eylül 2021 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 4 Eylül 2015. 
  36. ^ Иванов 2019, s. 87.
  37. ^ Fisher və başqaları 1991, s. 318-319.
  38. ^ a b c Mikaberidze 2011, s. 726.
  39. ^ Bournoutian 1999, s. 1.
  40. ^ a b Fisher və başqaları 1991, s. 319.
  41. ^ Fisher və başqaları 1991, s. 320.
  42. ^ Houtsma və van Donzel 1993, s. 760.
  43. ^ Bromley 1970, s. 654.
  44. ^ a b Martin 1997, s. 47.
  45. ^ Ремень — Сафи. — М. : Советская энциклопедия (1975). "Русско-турецкий договор 1724". Большая советская энциклопедия : [в 30 т.] / 22 т. 30 Mart 2024 tarihinde kaynağından arşivlendi. 
  46. ^ Bain 2006, s. 323.
  47. ^ Savory 1980, s. 252.
  48. ^ Lang 1957, s. 117.
  49. ^ Dowling 2014.
  50. ^ Tucker 2006, s. 726.
  51. ^ Волховский və Муханов 2011, s. 98 – 103.
  52. ^ Кавказский вектор российской политики. Т. 1. XVI – XVIII вв. Составители: М.А. Волховский, В.М. Муханов. М., 2011. Письмо Петра I полковнику Б.А. Куракину с предложением начать с голландскими купцами торговлю шелком. 17 сентября 1723 г. p. 104
  53. ^ Курукин 2011, s. 67.
  54. ^ Рязанов 1918, s. 103.
  55. ^ Кавказский вектор российской политики. Т. 1. XVI – XVIII вв. Составители: М.А. Волховский, В.М. Муханов. М., 2011. Рескрипт И.И. Неплюеву из государственной Коллегии иностранных дел о том, что Россия намерена оставить за собой только прикаспийские области, в чем необходимо заверить турецкое правительство. 3 сентября 1722 г. p. 87 – 89
  56. ^ Князьков 1990, s. 648.
  57. ^ Кавказский вектор российской политики. Т. 1. XVI – XVIII вв. Составители: М.А. Волховский, В.М. Муханов. М., 2011. Отношение Петра I канцлеру И.Г. Головкину о необходимости препятствовать Турции в ее намерении оказать бунтовщику Дауд-беку покровительство. 22.февраля 1722 г. p. 84
  58. ^ "Персидский поход 1722-23". Большой советской энциклопедии. 2004. 3 Temmuz 2015 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 27 Mart 2024. 
  59. ^ Кавказский вектор российской политики. Т. 1. XVI – XVIII вв. Составители: М.А. Волховский, В.М. Муханов. М., 2011. Письмо крымского хана Сеадет-Гирея шамхалу Адиль-Гирею с воззванием о «священной войне» против русских. 3 сентября 1722 г. p. 89 – 90

Kaynak[değiştir | kaynağı değiştir]

Konuyla ilgili yayınlar[değiştir | kaynağı değiştir]