Fikret Emirov - Vikipedi

Fikret Emirov
Doğum22 Kasım 1922(1922-11-22)
Gence, Azerbaycan SSC, SSCB
Ölüm20 Şubat 1984 (61 yaşında)
Bakü, Azerbaycan SSC, SSCB
MeslekBesteci
İmza

Fikret Meşhedi Cemil oğlu Emirov (AzericeFikrət Məşədi Cəmil oğlu Əmirov, 22 Kasım 1922, Gence - 20 Şubat 1984, Bakü), Azerbaycan'da Sovyet döneminin bestecisi.

1922'de Gence şehrinde doğmuş Fikret Emirov, Azerbaycan halk müziği çevresinde büyümüştür. Babası Meşhedi Cemil Amirov, Şuşa kökenli tanınmış muğam şarkıcısı (Azericexanəndə) ve tar ustası olmuştur. Genç yaşlarındayken, Fikret piano için parçalar bestelemeye başlamıştır. Gence'de müzik okulunu bitirdikten sonra Fikret Emirov, Azerbaycan Devlet Konservatuvarı'nda (günümüzdeki Bakü Müzik Akademisinde) yüksek eğitime başlamıştır. Burada Boris Zeydman ve Üzeyir Hacıbeyov'un öğrencisi olmuştur.

1941'de Nazi Almanyası SSCB'ye saldırdıktan sonra, 19 yaşındaki Emirov Sovyet ordusunda hizmete başlamıştır. Amma Voronej şehri yakınlarında yaralanarak hastaneye alınmış ve askeri hizmetten terhis edilmiştir. Daha sonra Bakü'ye dönmüş ve Azerbaycan Devlet Konservatuvarı'nda eğitimine devam etmiştir.

En önemli çalışmalarından birisi öğrencilik yıllarında yazmış olduğu "Nizami'nin Hatırasına"dır. 1948 yılında konservatuvardan mezun oldu. Senfonik Mugam başardığı yaratıcı bir çalışmadır. Amirov'un "Sevil" operası (1953), "Şur" Semfonik muğamı (1948) dünyanın her yerinde ünlü besteler arasında takdir edilen bir eserdir. Diğer önemli bir çalışması da fortepiano eserleridir. 1980'de "1001 Gece" balesinin yazdı. Bu esere göre SSCB Devlet Ödülü aldı. Bestecinin simfonik muğamları, müzik poemleri ve diğer eserleri bu gün de değerini korumaktadır.

Fikret Emirov 1984 Şubat ayında Bakü’de ölmüştür.

İlk yılları ve eğitimi

[değiştir | kaynağı değiştir]

Aslen Şuşa'dan olan Fikret Emirov, 22 Kasım 1922'de Meşedi Cemil Emirov ve Dürdane Hanım'ın ailesinde Gence şehrinde doğdu. Fikret, ailenin ikinci çocuğuydu. Küçüklüğünden itibaren babası tarzen Meşedi Cemil Emirov'un eserlerine, özellikle de müziklerine ilgi duyardı. Emirov, besteci olarak şekillenmesinde o dönemin sanatçılarının ve yaşadığı çevrenin etkisi olduğunu belirtir. Kendi hatıralarında "Beni besteci yapan Azerbaycan tarıdır."[1] der ve ekler: "Azerbaycan müzik aletlerinin en değerlisi tardır. Tar, ahengi, tınısı, genişliği ve gücüyle sadece bir enstrüman değil, adeta bir orkestrayı temsil eder."[1][2]

1928 yılında Meşhed Cemil Emirov'un vefatından sonra ailenin sorumluluğu 6 yaşındaki Fikret'in omuzlarına düşer. Dürdane Hanım, 6 çocuğunu tek başına büyütmek zorunda kalır.Fikret, yaşadığı zorluklara rağmen babasının sanat yolunu sürdürmeye çalışır. Babasının arzularını yüksek bir seviyede gerçekleştirmeyi başarır.Fikret, ailede kendisinden bir yaş büyük olan ablası YahşıHanım ile çalışırdı. YahşıHanım'ın söylediği şarkıları Fikret tar ile eşlik ederdi. Böylece okul içi ve dışı başarılar kazanmaya başlarlar.[2][3]

Renkli zar ve beyaz arka plan
Fikret Emirov babası Meşed Cemil Emirov
Renkli zar ve damalı arka plan
Fikret Emirovun annesi Dürdane hanım Emirova

Fikret, Gence'de ablası ile birlikte Çocuk Yaratıcılık Olimpiyatlarına katılmaya başlar. Bu olimpiyatlarda Yahşı hanım Azerbaycan halk şarkılarını söyler, Fikret ise ona tar ile eşlik ederdi. Yeteneğiyle dikkat çeken Üzeyir Hacıbeyov, burada Meşhed Cemil Emirov'un çocuklarının yetenekleriyle tanışır. Yahşı hanım, Gence'deki olimpiyatlarda birinci olur ve Bakü'deki olimpiyatta da kardeşi ile birlikte birinciler arasına girer. YahşıHanım, şarkıcılığa büyük bir heves duyarken, Fikret ona şarkıcı olmayı tavsiye etmediği için Tıp Üniversitesi'ne girer ve doktorluk mesleğini seçer. Aynı zamanda Bakü'ye gelirler. Fikret burada konservatuara girer. Öğrencilik yıllarında da birlikte konserlere katılarak performanslar sergilerler.[3]

Fikret, müzik sevgisini arkadaşlarıyla paylaşırdı. O, Zerif Kayıbov ile 11. sınıfta okurken okulda bir orkestra kurmuşlardı.[4] Fikret Emirov, okuduğu Maksim Gorki adına okuldaki öğretmenler ve öğrenciler tarafından seviliyordu. Okulda üstün başarılar elde ediyor, tar çalgısında başarılar kazanıyor ve birçok tiyatro kulübünde aktif olarak yer alıyordu. Fikret, 1939 yılında hem genel eğitim okulunu hem de orta müzik okulunu üstün başarılarla tamamladıktan sonra Bakü'ye getirilmiştir.[5]

Bakü'ye geldiğinde, gelecekteki mesleğini seçme konusunda çok düşünüyor, ancak annesi Dürdane hanımın tavsiyesi ile konservatuvara gitmeye karar veriyor. Bir yıl önce Dürdane hanım Bakü'ye giderken ünlü Azerbaycanlı sanatçı Bülbül ile karşılaşmış ve Bülbül, Fikret'in konservatuvarda okumasını tavsiye etmişti. Fikret, hatıralarında şöyle yazar: "Yaratıcılığım ve hayatım daha çok Bülbül ile bağlantılıdır. 1938 yılında Bülbül, annemi Bakü'de görüp ısrarla Fikret'i gönder gelsin, onu müzik okuluna yerleştireyim demişti."[6]

Genç Fikret, Bakü'ye Bülbül'ün yanına gelir ve Bülbül onu Üzeyir Hacıbeyov ile tanıştırır. Üzeyir Bey, Fikret'i sıcak bir şekilde karşılayarak onun yeteneğini değerlendirir ve ona konservatuvara girmesini tavsiye eder. Böylece, Fikret Emirov'un Üzeyir Hacıbeyov ve Bülbül ile geçen öğrencilik yılları başlar.[7]

Fikret Emirov, Bakü'ye ilk geldiği yıllarda kız kardeşi Yakşı hanım ile akrabalarının evinde kalıyordu. Daha sonra ise kemancı arkadaşı ile Dmitrov Sokağı'nda bir evde yaşamaya başlar. Arkadaşı askere çağrıldıktan sonra bu evde tek başına yaşamaya başlar. O yılları, Fikret'in kız kardeşi Şefike hanım şöyle hatırlıyor: "Fikret'in yaşadığı eve geldiğimde dehşete kapıldım. Ev koşulları oldukça zorluydu. Boş ve soğuk bir odada basit bir tahta masa, iki sandalye ve demir bir yatak vardı. Yağmur yağdığında evin içine su sızıyordu ve o, her defasında yatağını değiştirmek zorunda kalıyordu. Tüm bu zorluklara rağmen, Fikret büyük bir azimle okuyor ve yaratıyordu."[8]

O, Üzeyir Hacıbeyov'un sınıfında "Azerbaycan Halk Müziğinin Esasları" dersini öğrenir ve bu tarzda ilk eserlerini yazmaya başlar. 1930 yılından itibaren Üzeyir Hacıbeyov'un tavsiyesi ve Bülbül'ün liderliği ile halk şarkıları ve danslarını toplamak ve notaya geçirmek amacıyla konservatuvarda "Halk Müziği Kabinesi" kurulmuştur. Bu kabineyi yöneten Bülbül, genç besteci ve müzikologları bu işe dahil eder. Onlar, ülkenin çeşitli bölgelerine ekspedisyonlar düzenleyerek oradan folklor örnekleri toplar, bunları kaydeder, kabineye sunar ve bu örnekleri notaya geçirirler. Dönemin usta hanendeleri — Cabbar Karyağdıoğlu, Seyid Şuşinski, Han Şuşinski ve diğerlerinin de söyledikleri halk şarkılarını ve tasniflerini notaya alırlardı. Bu işte Asef Zeynallı, Zakir Bağırov, Kara Karayev, Süleyman Elesgerov, Seid Rüstemov, Eşref Abbasov, Midhet Ahmedov, Memmedsaleh İsmayılov gibi isimlerle birlikte, Fikret Emirov'un da büyük hizmetleri olmuştur. O, henüz öğrenci iken bu işe dahil olduğundan daha da heveslenir ve kendi eserlerini de halk müziği tarzında yazar.[9]

1940 yılında Bakü'nün müzik ortamı zengindi. Azerbaycan Devlet Filarmonisi'nde sık sık müzikli geceler ve konserler düzenlenirdi. Fikret Emirov bu konserlerde yer alarak, Batı ve Rus bestecilerinin eserleriyle yakından tanış olur ve onların müzik dilinden faydalanırdı. Ayrıca, senfonik orkestra provalarına da katılırdı. Besteci, hatıralarında Nikolay Pavloviç Anasov ile karşılaşmasını şöyle anlatır: "1939-40 yıllarıydı. Bir gün N. P. Anasov beni konservatuvarda görüp durdurdu: 'Genç adam, gel tanış olalım.' Öncelikle çok şaşırdım ve heyecanlandım. Çünkü ben besteciliğe yeni başlamış bir amatördüm, N. P. Anasov ise ünlü bir şef. Ancak bu dikkatli şef, beni kendi provalarında görmüş. Bunu kendisi itiraf ederek dedi: 'Sizi sık sık orkestra provalarında görüyorum. Bu günden itibaren benim tüm orkestra provalarıma ve konserlerime gelebilirsiniz. Sizi davet ediyorum.' Bu sözleri duyduğumda çok sevindim, çünkü bu benim büyük bir sanatçı ile ilk çalışmamdı."[8]

"Fikret Emirov, N. P. Anasov ile başlayan dostluğunu sonrasında onun oğlu Gennadi Rojdestvenski ile devam ettirdi. Rojdestvenski, onun eserlerinin yorumcusu oldu. Bestecinin yaratıcılığının ilk dönemlerinde halk ve müzik türlerine olan ilgisi, onları benimsemesi bu türdeki temel kaynaktı.[10]

Fikret Emirov'un bestecilik sanatına olan ilgisini teşvik eden kişi Üzeyir Hacıbeyli idi. Öğrencilik yıllarında, o Üzeyir beyden müzik hakkında bilgiler öğrendi. Bestecinin bu konudaki hatıraları mevcuttur. Bestecinin gelişiminde Boris Zeydman'ın da büyük rolü oldu. 1930'lu yıllarda Üzeyir beyin davetiyle çeşitli şehirlerden gelen öğretmenler arasında Boris İshakoviç Zeydman'ın hizmetleri büyük önem taşıyordu. O, Soltan Hacıbeyov, Süleyman elesgerov, eşref Abbasov, Cahangir Cahangirov, edile Hüseynzade, Şefike Ahundova ve daha birçok bestecinin öğretmeni olmuştu, ki bunlardan biri de Fikret Emirov'dur."[10]

Ayrıca bakınız

[değiştir | kaynağı değiştir]
  1. ^ a b Рашид, Исмаилзаде (2006). Фикрет Амиров. Гяндж. s. 41. 
  2. ^ a b Azərbaycan Milli Kitabxanası 2012, s. 18
  3. ^ a b Təhmirazqızı 2012, s. 19
  4. ^ Qasımova & Abdullayeva 2004, s. 24
  5. ^ Təhmirazqızı 2012, s. 20
  6. ^ Məlumatlar Fikrət Əmirovun "Musiqi düşüncələri" (1971) və "Musiqi aləmində" (1983) kitablarından götürülüb. Təhmirazqızı 21-də istinad edilir.
  7. ^ Təhmirazqızı 2012, s. 21
  8. ^ a b Qasımova & Abdullayeva 2004, s. 29
  9. ^ Təhmirazqızı 2012, s. 22
  10. ^ a b Təhmirazqızı 2012, s. 23

Dış bağlantılar

[değiştir | kaynağı değiştir]